6 Ağustos 2010 Cuma

sevgiliyle uyumak...

saçlarıyla boynunun birleştiği o cennet bahçesine gömülüp, hayattaki en önemli, en kıymetli, en kutsal emaneti taşıyormuş gibi, eşsiz bir güven ve emniyetle o incecik bele sımsıkı sarılmak, o an sahip olduğun huzuru tüm hücrelerinde hissetmek, içinde bulunduğun durumun bir rüya olması korkusuyla sürekli kontrol etmek ve her kontrol sonrasında, gerçek olduğunu bir kere daha anlayıp, heyecandan, ( sıcak suyun altındayken birden, bir kova soğuk su dökmüşler gibi ) nefesinin kesilmesine engel olamamak.uyuyamamaktır, sevgiliyle uyumak, sanki bilinmeyen bir el, onu çalacakmış gibi, sürekli tetikte, sürekli sımsıkı sarılmak isteğiyle ve aynı zamanda, 'allahım bunu nasıl yarattın?' diye engellenemez bir düşünceyle, elde olmadan, uzuuuun uzuuuun onu izlemek...


bazen küçük bir hareketle uyanacakmış gibi gelir , o başın altındaki kolu çekemezsin , kımıldatamazsın türlü türlü sancılar gelsede kımıldatmazsın , önemli olan sevgiliyi uyandırmamak rahat ettirmekdedir , kolunda bir yavru serçe taşımak bir bebeği annenin kucağından " sevebilir miyim" diyerek almak gibi birşeydir...


dediğim gibi sevgiliyle uyumak , uyuyamamaktır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder